Günümüzde sadece akıllı telefonlardan değil; akıllı ev aletlerinden, akıllı evlerden hatta akıllı şehirlerden ve onun bir parçası olan akıllı ulaşımdan da bahsediyoruz.
Akıllı şehir denilince birçoğumuzun gözünde bilim kurgu filmlerinden sahneler canlanıyor. Akıllı şehrin temel özellikleri arasında yüksek derecede bilgi teknolojisi entegrasyonu olsa da akıllı şehirler günümüzden çok da uzakta değildir. Çünkü akıllı şehirler, yeni baştan inşa edilmez; yaşadığımız şehirler, akıllı şehir uygulamaları ile akıllı hale dönüştürülür.
Akıllı şehir uygulamaları, şehir yaşamını daha konforlu hale getirmek için sürdürülebilirlik vizyonuyla oluşmuştur ve bunu yaparken de teknolojiden özellikle IoT’den yani nesnelerin internetinden yararlanır.

IoT ile Hızlı Gelişen Akıllı Ulaşım
Nesnelerin interneti, en basit düzeyde herhangi bir nesnenin internete doğrudan veya dolaylı olarak bağlanabilmesi anlamına geliyor. IoT sayesinde geleneksel ürün ve servisler, dönüşüp değişmeye ve daha akıllı hale gelmeye devam ediyor. Örnek olarak önceden sadece konuşma ve sms özelliği bulunan cep telefonlarının, internete bağlanabilmesi ile bugünkü akıllı telefonlara dönüşmesini verebiliriz. IoT sayesinde akıllı telefonlar, klasik cep telefonlarının yapabileceklerinin çok ilerisine geçmiş ve “akıllı” olmuştur. IoT, aynı zamanda akıllı cihazların birbiriyle iletişime geçmesine olanak sağlıyor bu da bilgi gönderebileceği ve alabileceği, anlamlı ve olası kararlar almak için toplanan verileri analiz edebileceğini gösteriyor.

IoT teknolojisinden en çok faydalanan alanlardan biri akıllı ulaşım sistemleridir. Şehirlerde yaşayan sayısı arttıkça yönetimi daha büyük bir sorun haline gelen ulaşım ve trafiğin, akıllı ulaşım sistemleri ile çözülmesi planlanıyor. Akıllı ulaşım; araç verisi, rota optimizasyonu, park etme, trafik yönetimi, sokak lambaları, kaza önleme / algılama, yol anormallikleri ve altyapı uygulamalarını kapsayan genel bir terim olarak kabul ediliyor. Akıllı ulaşım sistemlerinin vaad ettiği değerler arasında güvenlik, çevre dostu olmak, verimlilik ve etkililik ve daha iyi yaşam kalitesi bulunuyor. Yani kullanıcı-araç-altyapı-yolcu arasında çok yönlü veri alışverişi ile izleme, ölçme, analiz ve kontrol içeren sistemler olan akıllı ulaşım sistemleri sayesinde yolculuk süresi düşüyor, trafik güvenliği artıyor, mevcut yol kapasitelerinin optimum kullanımı, mobilitenin arttırılması ve enerji verimliliği sağlanarak ekonomiye katkı sağlanıyor ve çevreye verilen zarar azaltılıyor. İletişim, kontrol, elektronik ve araç algılama teknolojilerini kapsayan entegre bir sistem olan akıllı ulaşım sistemleri sayesinde şehirlerdeki trafik yoğunluğunu takip edebilen insanlar ve yönetimler alternatif rotalar belirleyebiliyorlar.

Akıllı Park Etme
Akıllı ulaşım uygulamalarına ise Uber, Lyft, Moovit, Martı vs örnek verilebilir. En güzel örneklerden biri ise anlık verilere dayanan uygun park yeri bulma uygulamalarıdır. Akıllı otopark uygulamalarının amacı park deneyimini iyileştirmek ve park kapasitesi kısıtlı yerlerde bile otoparkı en verimli şekilde yönetmektir. Park yeri aramak, zaman ve yakıt israfına neden olduğu gibi sürücülerin karbon ayak izlerinde artışa ve trafik sıkışıklığına da neden olabilir. Ancak tüm bu sorunlar, IoT çözümleri ve mobil ödeme teknolojisinden yararlanan akıllı park uygulamaları ile kolayca çözülecektir. Sürücüleri şehirdeki otoparkların en uygun park yerlerine yönlendiren akıllı otopark sistemleri, elde edilen veriyi lokasyon tabanlı olarak işliyor, kullanıcılara ulaştırıyor ve mobil ödeme hizmeti de sunuyor. Böylece kullanıcıların park deneyimini iyileştiriyor, kullanıcıların otopark alışkanlıklarını kökünden değiştiriyor ve şehri daha akıllı hale getiriyor.
Bir şehri akıllı şehir yapan özelliklerin başında sorun çözebilme becerisi ve sorunu çözmede teknolojiden yararlanılması gelse de sadece teknoloji bir şehre akıllı denmesi için yeterli değildir. Şehir sakinleri; uygulamaları denemeli, uygulamalara katılmalı ve uygulamaları test etmelidir. Sonuçta bir şehri akıllı yapan; o şehirde yaşayanlardır.