top of page
Ara

OTOPARKLARDA DİJİTALLEŞME VE AKILLI OTOPARK SİSTEMLERİ

Güncelleme tarihi: 19 Eki 2020

Hayatımıza giren her yeni teknoloji, onu tamamlayan ve geliştiren bir dizi farklı teknolojiye kapı aralar. Yeni teknolojiler, doğaları gereği optimize edilmeleri ve kullanımlarını kolaylaştırmaları için farklı fikirler ve kullanım alanlarına ihtiyaç duyar. Akıllı otopark teknolojileri; akıllı ulaşım sistemleri ve akıllı şehirleri tamamlayan ve bu sayede günümüzde sıklıkla karşılaştığımız park yeri arama sorununu minimize eden bir teknolojiler bütünüdür. Otopark sistemleri akıllı olmayan bir şehrin, ulaşımda karşılaşabileceği sorunlara kalıcı çözümler üretebilmesi mümkün değildir. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda otoparkların dijitalleştirilmesinin insanların hayatında ve ulaşımın düzenlenmesinde ne kadar büyük bir rol oynadığı daha kolay anlaşılmaktadır.

Dijitalleşme, gündelik hayatımızda etrafımızda gördüğümüz veya göremediğimiz her türlü bilginin elektronik aygıtlar tarafından algılanıp sanal bir ortamda işlenebilir veriler haline getirilmesiyle bir sistemin işleyişinin geliştirilmesine verilen genel addır. Bu sayede dijitalleşmiş bir sistem sadece insanların çalıştığı bir sisteme göre daha az hata yapar, daha hızlıdır ve uzun vadede daha ekonomiktir. Günümüzün en önemli teknolojileri arasında gösterilen IoT yani nesnelerin interneti teknolojisi, dijitalleşmenin ana yapı taşlarındandır. IoT ile istenilen veriler hızlıca elde edilip veriyi depolayan ve işleyen sunuculara gönderilebilir. Bu sistemin etkili bir şekilde çalışabilmesi için dijitalleştirilmesi istenen alanda, istenilen verileri toplayabilen akıllı cihazlar ve/veya sensörlerin bulunması gerekir. Yakınlık, basınç, ısı, ses ve benzeri değerleri ölçmek için tasarlanmış sensörler ve kameralar IoT teknolojisiyle entegre edildiğinde, bir bölgede var olan her değişken kontrol edilebilir ve düzenlenebilir. Bu ve benzeri sistemler için gereken insan etkileşimi her geçen gün azalmakta ve bu sayede sunulabilen hizmetlerin kalitesi artmaktadır.

Günümüzdeki otoparklar kendilerini kontrol etmek için çoğunlukla insan gözlemine ihtiyaç duyar. Bir otopark, güvenlik ve düzenin maksimum düzeyde sağlanması için sürekli olarak çalışan kameralara ve o kameralardan alınan görüntüleri göz kırpmadan takip eden insanlara sahip olmalıdır. Bu ihtiyaçları, insan etkileşimini ve bu etkileşimle gelen hata payını minimuma indirerek karşılamak için dijitalleşme şart. Peki bir otopark nasıl dijital bir dönüşüm geçirebilir? Otoparklarda, otoparkın yönetimini kolaylaştıran verilerin elde edilmesi için birden fazla çözüm üretilebilir. Sensörler ve kameralar yardımıyla bir park yerinin dolu olup olmadığı, otoparktaki genel doluluk oranı, otoparka giren araçların genel bilgileri ve otoparkta bulundukları süre gibi veriler elde edilebilir. Kameraların ve sensörlerin elde ettiği veriler çoğunlukla aynı olsa da aralarındaki ana farklar veriyi elde etme ve sistem kurulumu süreçlerinde ortaya çıkar. Sensörlerin bir otoparktan isabetli bir şekilde veri toplayabilmesi için otoparktaki her park alanına sensör yerleştirilmesi gereklidir. Bu sensörler kablolu veya kablosuz bir şekilde ana sunucuya topladıkları verileri gönderir ve sistemin eksiksiz çalışması halinde olabilecek en doğru sonuçlar elde edilir. Sensörlerden herhangi birinin arızalanması durumunda, ortaya çıkan veri analizi isabetini yitirecektir. Bununla beraber, yüksek kapasiteli bir otoparktaki her park alanına bir sensör yerleştirmek kurulum maliyetini olabilecek maksimum düzeye taşımaktadır.


Otoparklarda Dijital Dönüşüm Yöntemleri


Otoparklarda dijital dönüşümün en makul ve düşük maliyetli sağlayıcısı kameralardır. Ancak, tam bir dijitalleşmeden bahsediyorsak sadece kameralar aracılığıyla park alanının izlenmesi yeterli değildir. Kameraları izleyen insanlar veri toplamak ve analiz etmek konusunda hata yapabilir. Bu soruna getirilebilecek en iyi çözüm görüntü tanıma teknolojisidir. Kameralardan iletilen görüntüler bu teknolojiyle işlendiği takdirde istenilen verilere gerçek zamanlı bir şekilde ulaşılabilir. Uygun bir kamera açısı ve üstün bir görüntü tanıma teknolojisiyle kameranın görüntüleyebileceği her alandan veri sağlanır. Bu sayede olabilecek en düşük maliyetle maksimum verim alınır. Bu veriler, hem sensörlerin de algılayabileceği park yeri doluluğunu ve otoparkta kalma süresini hem de sensörlerin algılayamayacağı araç plakası ve araç türü gibi görsel bilgileri kapsar. Böylece veri akışından taviz verilmeden bir otoparkın tüm ihtiyaçları karşılanmış olur. Peki eğer görüntü tanımayla pekiştirilmiş bir kamera sistemi sensörlere göre her açıdan daha üstünse niye hala sensörlerden bahsediliyor? Ortada böyle bir durumun olmasının sebebi görüntü tanıma teknolojisinin henüz yeterince yaygın olmamasıdır. Küresel olarak önemi hızla kavranmaya başlanan bu yeni teknolojinin yaygınlaşması için gerekli olan bilgi birikimi ve kaynakların bir arada kullanıldığı projelerin artmasıyla, yaygınlaşma için gerekli olan koşullar hazır hale gelir. Günümüzde bu tür projelere çok fazla rastlanılmamaktadır. Görüntü tanıma projelerine destek verilmesi, hem bu teknolojinin geliştirilmesinde hem de yeni teknolojilerin günlük hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu teknolojinin yaygınlaşmasıyla akıllı şehirlerin ve akıllı ulaşımın önemli bir parçası olan akıllı otoparklarda sensör kullanımının ortadan kalkacak düzeye inmesi kaçınılmazdır. Sensör yerine kamera kullanan akıllı bir otopark maliyeti olabilecek en düşük miktarda tutar ve aynı zamanda daha sürdürülebilir ve doğa dostu bir seçim yapmış olur.


Dünya çapında şehirlerde yaşayan insan sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu artışla beraber ortaya çıkan yoğun trafiği rahatlatmak amacıyla ülkelerden, şirketlere ve yerel yönetimlere kadar tüm ilgili kurumlar çözüm yolları aramaktadır. Türkiye’de ve dünyada bu çözüm yollarına artan ilgiden yola çıkarak birçok şirket soruna farklı yönlerden yaklaşarak yeni dizaynlar geliştiriyor ancak bunların büyük bir kısmı istenilen verimi sağlayamamaktadır. Bu konuda karşılaşılan sorunları birkaç ana başlık altında inceleyebiliriz. Sensör kullanmak isteyen şirketler mecburi olarak hizmetlerini yüksek bir fiyattan vermekte ve bu durum birçok projenin bütçe yetersizliği sebebiyle rafa kaldırılmasına sebep olmaktadır. Bu duruma ek olarak görüntü tanıma teknolojilerinde yeterli ilerlemeyi sağlayamayan şirketler ise istenilen hizmetleri tam olarak karşılayamamaktadır. Hayata geçirilebilen projelerde ise sunulan bu hizmetleri araç sahiplerine aktarma kısmında yaşanan kopukluklar bu projelerin tam potansiyellerine ulaşamamasına ve yaygınlaşamamasına neden olmakta. Bu nedenle ülkemizde ve yurt dışında görüntü tanıma teknolojisi kullanan, otopark yönetimi ve araç sahipleri arasında köprü kurabilen ve tüm bu hizmetleri yaygınlaştırabilecek altyapıya sahip olan projeler sadece küçük çapta başarılara imza atabilmektedir. Bu şartlar altında akıllı şehirlerin bel kemiği görevini gören akıllı otoparkların yaygınlaşması, ilgili şirketlerin yeterince gelişememesinden dolayı olması gerekenden çok daha yavaş bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu etmenler göz önünde bulundurulduğunda akıllı otopark sistemlerinin yaygınlaşması uzak bir geleceğe kadar ertelenmiş gibi görünüyor. Ancak, bize şimdilik ütopik görünen bu akıllı şehirlerin ve akıllı otoparkların hayatımıza girişi aslında göründüğünden çok daha yakın. Hatta neredeyse burada! parkpilot, otoparklara sağlayacağı görüntü tanıma teknolojisi, otoparkların gözleminde ve düzenlenmesinde kullanılabilen otopark uygulaması ve park yeri arama derdini hayatınızdan çıkaracak olan kullanıcı uygulamasıyla burada! Genç, dinamik ve alanında uzman kadrosuyla akıllı ulaşım ve otoparkların dijitalleşmesi gibi konularda faaliyet gösteren parkpilot, park yeri arama sorunuyla ortaya çıkan araç trafiğini minimuma indirmeyi amaçlıyor.


Dijitalleşmede parkpilot’un Yeri


parkpilot, hem otopark yönetimi hem de araç sahiplerini göz önünde bulundurarak iki tarafın da isteklerini olabilecek en uygun yaklaşımla karşılamak için ortaya çıkan bir akıllı otopark girişimidir. Görüntü tanıma tek

nolojisi ve uygun kamera açılarıyla elde ettiği veriyi gerçek zamanlı olarak otopark çalışanlarına ve park yeri arayan insanlara telefon uygulamasıyla sunan parkpilot, park yeri aramakla kaybedilen zamanı minimuma indirerek kullanıcı deneyimini her iki taraf için de iyileştirmeyi hedefliyor. Kullanıcı, aracıyla gitmek istediği yeri uygulamadan seçtiği an o bölgeye en yakın parkpilot akıllı otopark sistemi üyesi park yerlerini görebilir ve bu park yerleri hakkında detaylı bilgiye ulaşabilir. Bu sayede park yeri arama sorununu kullanıcının omuzlarından alarak araç sürmeyi daha keyifli bir hale getiren parkpilot, aynı zamanda aracın park halinde kaldığı süreyi ölçüyor ve otopark tarafından belirlenen tarifeyle ücretlendirme yapıyor. Uygulamaya entegre olan mobil ödeme sistemi, kullanıcılara ve park yönetimine ödeme işlemleri için olabilecek en kolay alternatifi sunuyor. Otoparkta bulunan kameralar ve parkpilot’un üstün görüntü tanıma teknolojisi aracılığıyla otopark görevlileri araç sahiplerinin kişisel bilgilerine erişemeden, otoparka yapılan giriş ve çıkışların yoğunluğunu takip edebiliyor ve bu verileri sunulan hizmet kalitesini arttırmak amacıyla kullanabiliyor. Bununla beraber otopark müşterileri anonim kalarak, otopark yönetimiyle iletişime geçebiliyor. Tüm bu bilgi otoparklara yönetici paneliyle aktarılırken, araç sahiplerine de mobil uygulama üzerinden aktarılıyor.

Ülkemizde ve dünyada, sürekli olarak gelişen teknolojilerin günlük hayata uygulanması ile her geçen gün hayat kalitemiz artmakta. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanların memnuniyet seviyesi teknolojiyle ölçülebilir bir hale gelmektedir. Özellikle görüntü tanıma teknolojileri şehirlerin dijitalleşmesi alanında büyük bir potansiyele sahip. 21. yüzyıl insanının en büyük sorunlarından biri haline gelmiş olan ulaşım problemi, özellikle park yeri arama sırasında ortaya çıkan trafik, yaygınlaşmış bir akıllı otopark sistemi ile çözüme kavuşturulabilir. Bu ve bunun gibi insan hayatını kolaylaştırabilecek birçok üst düzey teknoloji teori olmaktan çıkıp, günlük hayata entegre edilebileceği günü bekliyor. Bu beklemeyi kısaltmak adına inovatif fikirler ve yeni teknolojilerin aktif hale gelebileceği kullanım alanları oluşturmak büyük bir önem arz ediyor. Bu görevleri yerine getirmek için günümüzdeki sorunlara geleceğin teknolojileriyle çözüm arayan girişimlerin desteklenmesi gerekiyor.

bottom of page